Don't bother waking me up at a. I don't plan to go fishing tomorrow. He spared no pains to help me. - O, bana yardım etme zahmetinde bulunmadı. He spared no pains zahmetle to help me. - O, bana yardım etme zahmetinde bulunmadı. She took the trouble to meet her friend at the airport.
Tom didn't bother to listen to Mary's advice. - Tom Mary'nin tavsiyesini dinleme zahmetinde bulunmadı. In any case, it's troublesome, isn't it? - Her halükarda bu zahmetli, değil mi?. That zahmetle looks really painful. - O gerçekten zahmetli görünüyor.
Thank you for taking the trouble to prepare your delicious meals. He took the trouble to assist the poor man. - Zavallı adama yardımcı olmak için zahmete zahmetle girdi. He spared no pains to help me. - O, bana yardım etme zahmetinde bulunmadı.
Kardeşlerim Canlı Yayın Izle
zahmetle We apologize for the inconvenience. - Zahmet için özür dileriz. Do not bother to come to my home. - Evime gelmek için zahmet etmeyin. That looks really painful. - O gerçekten zahmetli görünüyor.
That looks really zahmetle painful. - O gerçekten zahmetli görünüyor. Tom didn't bother to listen to Mary's advice. - Tom Mary'nin tavsiyesini dinleme zahmetinde bulunmadı.